Terapinin Hedefleri
Yapısalcı terapistlere göre ailede işlevsel olmama sebebi işlevsel olmayan örgütlenmedir. Bu sebeple öncelik örgütlenmenin düzenlenmesidir. (Simon,1995)
Yapısalcı terapistler bu işlevsiz örgütlenmeyi düzenlemek için aile sistemine dahil olur. Yeniden düzenlenen alt sistemler dolayısıyla aile bireylerinin davranışıda değişmiş olur. Bu konudaki yanlış bilgilerden birisi ise terapistin problemleri çözdüğüdür. Terapist problemleri tek başına çözümlemez bunu aile bireyleri yapar. Terapist ise ailenin problemleri çözmedeki yol yardımcısıdır. İç içe geçmiş ailelerde ki hedefler sınırları güçlendirmek, kopuk ve katı ailelerde ise sınırları yumuşatarak daha geçirgen hale getirmektir.
Değerlendirme
Yapısal aile terapilerinde değerlendirme yaparken ailedeki problemlerin örgütlenmenin düzenlenmesiyle işlevsel hale gelerek değişiklik yaratılacağı yönünde düşünürüz. Terapist aile bireyleri arasındaki etkileşimleri görerek ve seansta aile bireylerini dinleyerek değerlendirme yapar. Aile bireylerinin şuanki yaşantılarının yanında geçmişteki olayların ve yaşantılarının bugünü ve ailedeki etkileşimi nasıl etkilediğinede bakılır.
Terapi Teknikleri
Minuchin (1974) Families and Family Therapy (Aileler ve Aile Terapisi) kitabında üç evreden bahseder. İlk evrede terapist aileye lider olarak katılır. İkinci evrede ailenin temel yapısı incelenir. Son evrede ise bu yapılar düzenlenir. Bu basit evreler aile dinamiği işin içine girdiğinde kompleks bir hal alır.
Katılma ve Uyum Sağlama
Aile terapisine gelen ailelerin tamamı terapiye istekli olmayabilir. Aile bireylerinden birisi terapiye gelmeyi istemiştir. Diğer bireyler bu kişiyi günah keçisi olarak görebilir. Bireyler kendi savunmalarıyla gelirler. Terapist öncelikle bu savunmaları çalışmalı ve ortadan kaldırmalıdır. Bu sayede terapiye gelme kaygısı azaltılabilir ve uyum sağlama süreci kolaylaştırılır. Uyum sağlama sürecinde ailenin terapiye ve terapiste olan güveni arttırılmalıdır. Ailedeki çatışmanın azaltılması için bireylerin empati yapması ve diğer bireyleri anlaması sağlanmalıdır. Terapi sırasında bütün aile bireylerine söz hakkı verilmesi ve katılması terapideki katılma oranını dengeler.
Canlandırma
Ailenin yapısını anlamada bir önemli noktada canlandırmadır. Ailenin anlattığı hikayeden her zaman bütün etkileşimi ve sistemi anlamamız mümkün değildir. Bazen aileler kendi oldukları sistemi değil de olmaları gereken insan ve sistemi anlatırlar. Yapının daha net anlaşılması için aile bireylerinin terapi sırasında birbiriyle iletişim kurarak etkileşimlerini görmemiz sağlanır. Bir bireye söz hakkı verilmesi diğerinede cevap hakkı doğuracaktır ve birbirleri hakkında ne düşündükleri ve sistemin yapısını, sınırlarını anlamamızı sağlayacaktır.
Yapısal Harita Çıkarma
Aile geldiğinde problemin belirli bir kişide ve belirli sebeplerden olduğunu düşünür ve o kişiyi tedavi etmemizi beklerler. Yapısal aile terapisinde bireysel yaşanılan problemlerden ziyade tüm ailenin ilişkisi üzerinde yoğunlaşır. Aileler ve hikayeler benzer görünseler de dinamiklerin ve geçmiş yaşantıların farklılığından dolayı her ailenin yapısal haritası kendine özgüdür. Terapist her aileyi kendi içinde değerlendirmeli ve ona göre bir yol çizmelidir.
Etkileşimlere Odaklanma ve Bunları Değiştirme
Canlandırma yaparak etkileşim alınmaya başlandığında problemli yönlerde ortaya çıkmaya başlar. Buda yeniden yapılandırma için adımları ve işleyiş düzenine müdahaleyi başlatır. Bu noktada empati yapmalarını sağlayarak anlayış kapasitesinide arttırmış oluruz.Çatışmaların çözümlerini kendilerinin görmeleri terapinin etkisini oldukça arttıracak bir müdahaledir.
Yetkinliğin Şekillendirilmesi
İşlevsel yapıyı değiştirmenin bir diğer yoluda ailedeki yetkinliği şekillendirmektir. Yapısalcı terapistler olumluyu ön plana çıkartarak sistemin nasıl işlevsel hale geleceğini gösterirler. Ailelerin bunu kendi başlarına başarabileceklerini görmeleri gerekir.
Sınır Çizme
Katı ve düğümlenmiş ailelerde amaç sınırları biraz gevşetmektir. Aile bireylerinin kendi adlarına konuşmaya teşvik etmek gerekir ve bireysellik desteklenir. Aile terapisi toplu bir terapi olmasına rağmen bireylerle tek başlarına görüşmelerde yapılabilir. Bu sayede özerk kişilik desteklenmiş olur.
Dağınık ve kopuk ailelerde ise aradaki kopukluğun azaltılması ve aradaki duvarların erimesi amaçlanır.Bu tip aileler genelde problemin karşı tarafta olduğunu düşünürler. Terapide yapılması gereken tamamlayıcı olmanın önemi vurgulanarak tartışmaları doğrusal bakıçısından uzak tutmaktır. Tamamlayıcılığı vurgulamak için bireylerden birbirlerinin değişiminde katkı sağlamaları istenir. Pozitif değişiklikler gerçekleştiğinde ise birbirlerini desteklemeleri istenir.
Dengeleri Değiştirme
Sınırları düzenleme evresinde düzenlenen alt sistemlerdeki ilişkilerin düzenlendiği durumdur. Çatışma halindeki ailelerdeki dengeyi taraf tutarak desteklemektir. Dengeyi bozarak etkleşimlerin değişmesini sağlar. Terapi sırasında farklı konularda farklı taraflar desteklenerek eşitlik sağlanır.
Yapısal Aile Terapisi Vaka Örneği
Bay ve Bayan M beş senelik evli bir çifttir ve yedi yaşında bir çocukları vardır. Terapiste gelme nedenleri bayan M’nin evlilikte mutsuz olması, bay M’nin ilgisizliğinden ve aralarındaki iletişim kopukluğundan yakınmasıdır. Bay M’ye göre bir sorun yoktur sadece bayan M istediği için terapiye gelmeyi kabul etmiştir. Terapist önce bir aile haritası çıkarıp ailenin genel durumunu, sınırlarını ve alt sistemlerini inceledi. Yaptığı değerlendirmeye göre alt sistemler tam olarak oluşmamıştı. Anne baba rolü ve karı koca rolleri arasındaki sınır çok belirsizdi. Bu da karı koca arasında iletişim kopukluğuna ve çocuğun ilgiden mahrum kalmasına neden oluyordu. Terapist ailenin var olan yapısında değişiklik yapmayı ve bay ve bayan M’yi birbirlerine yakınlaştırarak aralarındaki sınırı belirgin hale getirmeyi hedefledi. Öncelikle bay M’nin sorun yok düşüncesine karşı çıkarak terapide bütün aile bireylerinin aktif rol alması gerektiğini vurguladı. Terapist yukarıda bahsedilen “sisteme dahil olma, canlandırma, yeniden yapılandırma gibi tekniklerin çoğunu bu ailede kullandı. Bireysel sınırların ihlal edilmemesi gerektiği ve çiftlerin birbirlerinin hayatına müdahale etmemesi kuralı üzerinde durdu.
KAYNAKÇA
Minuchin, S., and M.P Nichols. 1993. Family Healing: Tales of Hope and Renewal from Family Therapy. New York: Free Press.
Minuchin, S. 1974. Families and Family Therapy. Cambridge, MA: Harvard University Press
M. D. Nichols, Aile Terapisi: Kavramlar ve Yöntemler, Orkhan Gündüz (İstanbul:Kaknüs Yayınları,2013).
H. Fışıloğlu, “Yapısal Aile Terapisi Modeli ve Bir Vaka”, Psikoloji Dergisi, 1992, S:27.
O. E. Berksun ve G. H. Sayar, Aile ve Eş Terapileri, (Ankara: Detay Yayıncılık,2013)
Yapısalcı terapistlere göre ailede işlevsel olmama sebebi işlevsel olmayan örgütlenmedir. Bu sebeple öncelik örgütlenmenin düzenlenmesidir. (Simon,1995)
Yapısalcı terapistler bu işlevsiz örgütlenmeyi düzenlemek için aile sistemine dahil olur. Yeniden düzenlenen alt sistemler dolayısıyla aile bireylerinin davranışıda değişmiş olur. Bu konudaki yanlış bilgilerden birisi ise terapistin problemleri çözdüğüdür. Terapist problemleri tek başına çözümlemez bunu aile bireyleri yapar. Terapist ise ailenin problemleri çözmedeki yol yardımcısıdır. İç içe geçmiş ailelerde ki hedefler sınırları güçlendirmek, kopuk ve katı ailelerde ise sınırları yumuşatarak daha geçirgen hale getirmektir.
Değerlendirme
Yapısal aile terapilerinde değerlendirme yaparken ailedeki problemlerin örgütlenmenin düzenlenmesiyle işlevsel hale gelerek değişiklik yaratılacağı yönünde düşünürüz. Terapist aile bireyleri arasındaki etkileşimleri görerek ve seansta aile bireylerini dinleyerek değerlendirme yapar. Aile bireylerinin şuanki yaşantılarının yanında geçmişteki olayların ve yaşantılarının bugünü ve ailedeki etkileşimi nasıl etkilediğinede bakılır.
Terapi Teknikleri
Minuchin (1974) Families and Family Therapy (Aileler ve Aile Terapisi) kitabında üç evreden bahseder. İlk evrede terapist aileye lider olarak katılır. İkinci evrede ailenin temel yapısı incelenir. Son evrede ise bu yapılar düzenlenir. Bu basit evreler aile dinamiği işin içine girdiğinde kompleks bir hal alır.
Katılma ve Uyum Sağlama
Aile terapisine gelen ailelerin tamamı terapiye istekli olmayabilir. Aile bireylerinden birisi terapiye gelmeyi istemiştir. Diğer bireyler bu kişiyi günah keçisi olarak görebilir. Bireyler kendi savunmalarıyla gelirler. Terapist öncelikle bu savunmaları çalışmalı ve ortadan kaldırmalıdır. Bu sayede terapiye gelme kaygısı azaltılabilir ve uyum sağlama süreci kolaylaştırılır. Uyum sağlama sürecinde ailenin terapiye ve terapiste olan güveni arttırılmalıdır. Ailedeki çatışmanın azaltılması için bireylerin empati yapması ve diğer bireyleri anlaması sağlanmalıdır. Terapi sırasında bütün aile bireylerine söz hakkı verilmesi ve katılması terapideki katılma oranını dengeler.
Canlandırma
Ailenin yapısını anlamada bir önemli noktada canlandırmadır. Ailenin anlattığı hikayeden her zaman bütün etkileşimi ve sistemi anlamamız mümkün değildir. Bazen aileler kendi oldukları sistemi değil de olmaları gereken insan ve sistemi anlatırlar. Yapının daha net anlaşılması için aile bireylerinin terapi sırasında birbiriyle iletişim kurarak etkileşimlerini görmemiz sağlanır. Bir bireye söz hakkı verilmesi diğerinede cevap hakkı doğuracaktır ve birbirleri hakkında ne düşündükleri ve sistemin yapısını, sınırlarını anlamamızı sağlayacaktır.
Yapısal Harita Çıkarma
Aile geldiğinde problemin belirli bir kişide ve belirli sebeplerden olduğunu düşünür ve o kişiyi tedavi etmemizi beklerler. Yapısal aile terapisinde bireysel yaşanılan problemlerden ziyade tüm ailenin ilişkisi üzerinde yoğunlaşır. Aileler ve hikayeler benzer görünseler de dinamiklerin ve geçmiş yaşantıların farklılığından dolayı her ailenin yapısal haritası kendine özgüdür. Terapist her aileyi kendi içinde değerlendirmeli ve ona göre bir yol çizmelidir.
Etkileşimlere Odaklanma ve Bunları Değiştirme
Canlandırma yaparak etkileşim alınmaya başlandığında problemli yönlerde ortaya çıkmaya başlar. Buda yeniden yapılandırma için adımları ve işleyiş düzenine müdahaleyi başlatır. Bu noktada empati yapmalarını sağlayarak anlayış kapasitesinide arttırmış oluruz.Çatışmaların çözümlerini kendilerinin görmeleri terapinin etkisini oldukça arttıracak bir müdahaledir.
Yetkinliğin Şekillendirilmesi
İşlevsel yapıyı değiştirmenin bir diğer yoluda ailedeki yetkinliği şekillendirmektir. Yapısalcı terapistler olumluyu ön plana çıkartarak sistemin nasıl işlevsel hale geleceğini gösterirler. Ailelerin bunu kendi başlarına başarabileceklerini görmeleri gerekir.
Sınır Çizme
Katı ve düğümlenmiş ailelerde amaç sınırları biraz gevşetmektir. Aile bireylerinin kendi adlarına konuşmaya teşvik etmek gerekir ve bireysellik desteklenir. Aile terapisi toplu bir terapi olmasına rağmen bireylerle tek başlarına görüşmelerde yapılabilir. Bu sayede özerk kişilik desteklenmiş olur.
Dağınık ve kopuk ailelerde ise aradaki kopukluğun azaltılması ve aradaki duvarların erimesi amaçlanır.Bu tip aileler genelde problemin karşı tarafta olduğunu düşünürler. Terapide yapılması gereken tamamlayıcı olmanın önemi vurgulanarak tartışmaları doğrusal bakıçısından uzak tutmaktır. Tamamlayıcılığı vurgulamak için bireylerden birbirlerinin değişiminde katkı sağlamaları istenir. Pozitif değişiklikler gerçekleştiğinde ise birbirlerini desteklemeleri istenir.
Dengeleri Değiştirme
Sınırları düzenleme evresinde düzenlenen alt sistemlerdeki ilişkilerin düzenlendiği durumdur. Çatışma halindeki ailelerdeki dengeyi taraf tutarak desteklemektir. Dengeyi bozarak etkleşimlerin değişmesini sağlar. Terapi sırasında farklı konularda farklı taraflar desteklenerek eşitlik sağlanır.
Yapısal Aile Terapisi Vaka Örneği
Bay ve Bayan M beş senelik evli bir çifttir ve yedi yaşında bir çocukları vardır. Terapiste gelme nedenleri bayan M’nin evlilikte mutsuz olması, bay M’nin ilgisizliğinden ve aralarındaki iletişim kopukluğundan yakınmasıdır. Bay M’ye göre bir sorun yoktur sadece bayan M istediği için terapiye gelmeyi kabul etmiştir. Terapist önce bir aile haritası çıkarıp ailenin genel durumunu, sınırlarını ve alt sistemlerini inceledi. Yaptığı değerlendirmeye göre alt sistemler tam olarak oluşmamıştı. Anne baba rolü ve karı koca rolleri arasındaki sınır çok belirsizdi. Bu da karı koca arasında iletişim kopukluğuna ve çocuğun ilgiden mahrum kalmasına neden oluyordu. Terapist ailenin var olan yapısında değişiklik yapmayı ve bay ve bayan M’yi birbirlerine yakınlaştırarak aralarındaki sınırı belirgin hale getirmeyi hedefledi. Öncelikle bay M’nin sorun yok düşüncesine karşı çıkarak terapide bütün aile bireylerinin aktif rol alması gerektiğini vurguladı. Terapist yukarıda bahsedilen “sisteme dahil olma, canlandırma, yeniden yapılandırma gibi tekniklerin çoğunu bu ailede kullandı. Bireysel sınırların ihlal edilmemesi gerektiği ve çiftlerin birbirlerinin hayatına müdahale etmemesi kuralı üzerinde durdu.
KAYNAKÇA
Minuchin, S., and M.P Nichols. 1993. Family Healing: Tales of Hope and Renewal from Family Therapy. New York: Free Press.
Minuchin, S. 1974. Families and Family Therapy. Cambridge, MA: Harvard University Press
M. D. Nichols, Aile Terapisi: Kavramlar ve Yöntemler, Orkhan Gündüz (İstanbul:Kaknüs Yayınları,2013).
H. Fışıloğlu, “Yapısal Aile Terapisi Modeli ve Bir Vaka”, Psikoloji Dergisi, 1992, S:27.
O. E. Berksun ve G. H. Sayar, Aile ve Eş Terapileri, (Ankara: Detay Yayıncılık,2013)